Pirelli P Zero

PİRELLİ P ZERO’NUN TARİHÇESİ
Pirelli PZero lastik deseninin doğuş ve gelişimi ile onları kullanan yüksek hızlı otomobillerin gelişimi arasında güçlü bir bağ bulunur. Güçlerini asfalta en iyi şekilde aktaran lastikler takan araçlar, güvenlik ve yüksek yol tutuş kapasitesinden ödün vermeden daha iyi performans göstermektedir. Pzero’nun bazı karakteristik özellikleri serinin doğuşundan gelir ve olmazsa olmazlar arasında yer alır.

PZero ‘nun kökleri insanların motor sporları ile elektronik ürünlerden daha çok ilgilendiği dönemler olan 1986’ya dayanmaktadır. Birçok kişi için yola uygulanan performans mekaniğinin en mükemmel hali olan Ferrai F40 ise Pirelli PZero ile ön sırada yer aldı.

1987 yılında yapılan Ferrari F40 gibi bir araç, PZero açısından çok daha farklı anlamlar taşıyordu. Bir tonu aşan ağırlıktaki aracın 478 beygir gücündeki 3 litrelik ikiz turbo motoru ise muazzam bir güce sahipti. Bu noktada üretilecek lastiğin, güçlü ve dinamik bir araca maksimum çekiş gücü, mükemmel yol tutuşu ve kısa fren mesafesi gibi özellikleri bir arada sunarken, olabildiğince hafif ama dayanıklı olması gerekiyordu.

Tüm bu gereksinimleri karşılayabilmek için geliştirilen P Zero, dönemin diğer lastiklerinden farklı bir yapıya sahipti. Lastik ve jant arasında kalan yanak kısımlarına Kevlar hem mükemmel bir stabilite hem de %10’a varan ağırlık azalması sağlıyordu. Asimetrik sırt tasarımı ve özel alaşımla hazırlanan P Zero, önlerde 245/40R17 ebatlarında, arkalarda ise 335/35R17 ebatlarındaki kullanımı ile, araç motorunun gücünü, yola en iyi şekilde aktarmasını sağladı. Geçen yıllar içerisinde P Zero, birçok otomobil yarışı ile elde edilen veriler doğrultusunda geliştirildi.